Türkiye'deki Su Stresi Hangi Boyutta?
Türkiye'deki Su Stresi Hangi Boyutta?
  • 28.12.2022
Yaşam döngüsünün devamı için zorunlu bir ihtiyaç olan su, tüm dünyada çeşitli nedenlerle ya azalıyor ya da kirleniyor. Türkiye’de de benzer sorunlar söz konusu. Su fakiri bir ülke olmasa da su stresi yaşayan ülkeler kategorisinde yer buluyor Türkiye. Peki bu ne anlama geliyor? Gelin detaylarına birlikte bakalım.

Su, tüm canlılar için yaşamın devam edebilmesini sağlayan vazgeçilmez bir unsur. Kokusuz ve tatsız bu kimyasal bileşik, sağlığımızdan tutun da tarım, sanayi ve enerji üretimi gibi birçok alan için klasik tabirle “olmazsa olmaz” bir nimet. Sanılanın aksine de sınırlı bir kaynak. Üstelik su kaynaklarının tükenme riski her geçen gün daha da artıyor.

Türkiye’nin 2021 yılı nüfusu dikkate alındığında kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.323 metreküp. Su potansiyellerinin karşılaştırılmasında kullanılan bir gösterge olan Falkenmark Su Kıtlığı İndeksi ’ne göre, Türkiye bu miktar ile su stresi yaşayan ülkeler kategorisinde.

“Su stresi” denildiğinde ne anlamamız gerekiyor?

Su stresi, belirli bir süre boyunca su ihtiyacı, mevcut su kaynaklarını aştığında veya su kalitesinin kötüleşmesi gibi nedenlerle su kullanımı kısıtladığında ortaya çıkıyor. Falkenmark Su Kıtlığı İndeksi ’ne göre kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.000-1.700 metreküp arası ise o ülkede su stresi yaşandığı kabul ediliyor.

Peki Türkiye için su stresi ne anlama geliyor? Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Türkiye Su Enstitüsü Proje Geliştirme ve Uygulama Koordinatörü Doç. Dr. Aslıhan Kerç ile konuştuk. Falkenmark Su kıtlığı İndeksi ’ne vurgu yapıyor. Kerç ve bize önceki yıllardaki verileri hatırlatıyor. “2000’li yıllarda kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.650 metreküplerdeydi. 2010’lu yıllarda 1.500’ler civarındaydı. 2020’den itibaren de 1.300-1.350 metreküp arasında gidiyoruz” diyerek su miktarındaki düşüşe dikkati çekiyor.

Doç. Dr. Kerç su miktarındaki düşüşün nedenlerini ise şöyle açıklıyor:

“Nüfus, ülkenin su rezervi ve toplam su miktarı çok değişmiyor. Hatta iklim değişikliğine bağlı yağışların azalmasıyla yıllar içerisinde bu su miktarı da azalabiliyor. Ama bir yandan nüfusumuz artıyor. Bu toplam miktarı artan nüfusa böldüğünüzde çok açıktır ki yıllar içerisinde su kaynakları gittikçe azalacak.”

Yani nüfus artışı ve iklim değişikliğinin etkileri dikkate alındığında gelecekte Türkiye’nin karşı karşıya kalması muhtemel tablo pek de iç açıcı değil. Nüfus tahminlerine göre kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200, 2040 yılında 1.116, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi öngörülüyor.

Haberin devamına buradan ulaşabilirsiniz.